Kanada’ya Gelirsek Ne Tarz İşler Bulabiliriz?

Kanada’ya gelirsek ne tarz işler bulabiliriz?

Kendim de Kanada’ya gelirken, bana da sorulduğunda hep kendi ülkenizdeki deneyimi saymıyorlar, illa ki burada da bir deneyiminiz olması gerekiyor derdim.Hele ki ihtiyaç olunan teknikerlik, aşçılık,hemşirelik gibi mesleklerde çok daha fazla şansın var diye söylenir hep..

E tabi ülkesindeki mesleği burada da devam ettirmek isteyenler de olabilir.Bankacılık her ne kadar bir meslek değil iş olsa da insana satış,ucundan marketing hatta biraz da analiz yetenekleri katıyor.Fakat ben oradaki deneyimlerin burada işe yaramayacağını düşünüyordum..Gerçi Kanada deneyimi hala ve hala çok çok önemli kesinlikle yadsınamaz belki de bu teklif burda 1,5 aydır çalıştığım için de gelmiş olabilir.

Geçen Linkedin den bir iş teklifi geldi..(Bu arada buraya gelirseniz bu profilinizi güzelce güncelleyin çünkü Türkiye’deki gibi ‘merhaba canım çok güzelsiniz,tanışabilir miyiz’ diye değil gerçekten iş platformu olarak kullanılıyor.) Neyse firmaya baktım acaba gerçekten bana mı yolladılar baya iyi şirket bir de baya yazıyor benim buradaki okulum aşçılık diye ;) Özel Portföy müşterilerinin yönetimi iş konusu .Vayy dedim hiç fena değil  J


Görüşme teklifini kabul ettim, şuan plazalara geri dönmek veya takım elbiseler,stilettolar modum hala yok nasıl bir etkilediyse Türkiye’de yaşadığım süreçler beni, ama huy bu kendim deneyimlemedikçe bana sorulan sorulara cevap verirken, ya da birilerine anlatınca sanki bende eksik birşeyler kalıyor gibi geliyor.Ayrıca İngilizce mülakat deneyimi bir de kendimi görmek istedim , bina Türkiye’de yıkılsa da acaba mihrap Kanada’da yerinde mi diye J

Eski bankacılık günlerimden çok para verip kıyamadığım bir iki takım elbise doluşturmuştum valize, niye bunları alıyosam yanıma demiştim demek ki böyle günler içinmiş J
Görüşmeye gitmeden 1 sayfa mail geldi, şirket nedir,kimdir,neler yapar ayrıca görüşmeye gelirken neler getirmeliyiz vs. Sonra sabahta teyit için arandıktan sonra gittim.

Gözlem 1 – Dünyanın neresine giderseniz gidin plaza,ofis her neyse hep aynı format ve aynı hissiyatı veriyor.Takım elbiseli adamlar,kadınlar biraz bıkkın biraz havalı önlerinde Mac’ler kulaklık takılmış son model telefonlar, lobide mülakat için bekleyenler ve onların yarı gergin yarı ortamı izleyen halleri..

15 dakika bekledikten sonra mülakata girdim.Ve sıkı durun benimle mülakat yapan kişinin adını söylüyorum Arzu J Bu ancak sanırım sadece benim başıma gelebilirdi… Annesi Türkmüş ama hiç Türkçe bilmiyor Türkiye’ye de hiç gitmemiş…Toronto’da ilk kez bir Arzuyla karşılaştım o da benim mülakatımı yapıyor..

Birinci soru ,kendinden bahset dedi…Tabi ben diyemedim biz öyle bir ülkede yaşıyoruz ki kendini geliştirmek için yükselmek için, dil öğrenmek, eğitim almak için izin alırsın bir dönersin ki olan işinden de olmuşsun ben de bununla mı uğraşıcam , değerimin bilineceği bir yerde olmak istedim J Anlattım kendimi işte gayet profesyonel bir dille neler yaptım bu zamana kadar, şuan niye buradayım falan filan..

2.Soru 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun ? Dedim ki, 22 yaşında bankacılığa başladığımda 30 yaşımda müdür olacağım derdim, 30 yaşında müdür olduktan 3 sene sonra da daha iyisini hedefledim sonraki 5 yıl için (ama kendi ülkemde) , geçen sene buraya dil okuluna geldim ve şuan planladığımdan bambaşka bir hayatı yaşıyorum..Yaşadığım bu deneyimden sonra, size 5 sene sonra nerede olacağıma dair spesifik bir ünvan veremem, ama kariyer ve hayat çizgime baktığımda şuan olduğum yerden çok daha ilerisinde olacağımın garantisini verebilirim..

Çok teşekkürler dedi bu kadar yeterli benim için dedi, içimden dedim ki Noluyo yaa, olmadı bu cevap herhalde J Ayağa kalktı, elimi sıkarken ‘sizinle uzun uzudaya soru-cevap yapmamıza gerek kalmadı, bu cevap benim için gayet yeterliydi, yarın 2 saatlik bir assessment var oraya bekliyoruz’
Olleyyy dedim içimden bu olley işi alacağım için, değil kendimeydi.

Bu ikinci kısımda ilk seferdeki gibi çok insan beklemiyordu..

Assessmentta da grup mülakatı, rol-play, müşteri görüşmeleri ornekleri falan vardı..İngilizcesini yapabilir miyim diye endişeliydim, yoksa hepimizin bildiği şeyler ama bir güç geldi  bana, daha önce okuduğum fakat kullanamadığım daha doğrusu kullanmak aklıma bile gelmeyen ingilizce kelimeleri falan bi kullanıyorum görün beni..Şirketi anlattılar sonra, iş tanımını, sorumluluklarını neler yaptıklarını neler beklediklerini,çalışma sistemlerini,,Genelde başta anlatılır bunlar vakit kaybı olmasın diye sadece alacakları kişilere anlatıyorlar diye düşünüyorum  J

Akşam üstü tekrar aradılar yarın maaş teklfi edeceklermiş…Ama bu yola girersem istediğim şeyleri yapamam diye kabul edemiyeceğim şuan için..

Fakat şunu gördüm ki bizim elimizden eğer istersek hiç bir şey kurtulamaz..Sırf bunun için bile teşekkür ederim yeri geldiğinde çok ama çok mutlu yeri geldiğinde de insan üstü çalıştırıldığım, mücadele ve stresle geçen 12 yıla…

 Sevgiler


7 yorum:

  1. Harika bir yazı olmuş Arzu. Bence yaşamın ilham verici. Biz bu ülkede gerçekten insanüstü ve stresle çalıştırılıyoruz. Kaldı ki KPI yazını okumuştum. O da süperdi. Nereden nereye. İnsanlar seçimlerini yaşıyor. Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkur ederim Gulcin'cim hem okudugun icin hem de guzel gorusun icin ve son cumlen gercekten isin ozeti ve ilham cumlelerimden..Insanlar secimlerini yasiyor :)..Cok sevgilerrr

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Tebrik ederim Arzu, orada da güzel bir kariyer yapacağına eminim. Sektörü belirle yeter :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkur ederimm..Umarim hersey hayal ettigim gibi olur..ve hepimizin tabiki:)

      Sil
  4. Tebrikler. Sizi tanimiyorum ama basari ornegi olmussunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanismasakta guzel dilekler,guzel enerjiler en buyuk sansimiz..Cok cok tesekkur ederim

      Sil